Pazarlama

Lavantayla kız kandırmak pazarlama mıdır?

Üstad Celal Güzelses’e ait güzel ve eğlenceli bir türkünün, iki dizesi hakkında size bir şey sormak isterim.

Onbeş kızı kandırdım
Bir şişe lavantaya

Sorum şu; bu sözlere bakarsak buradaki eylem satışın mı, pazarlamanın mı içine girer? Gelen yorumlardan sonra kendi fikrimi de yazacağım merak etmeyin. Bu soruyu sorduğuma göre neler yazarım tahmin edebilirsiniz aslında:)

Comments (2)

  1. eğer kandırmayı gerçek anlamıyla kullanacaksak her ikisine de girmez ama “ikna etme” anlamında kullanacaksak burada bi parametreye daha ihtiyacımız var; eğer 15 kızla ilişki aynı anda devam ediyorsa pazarlamaya etmiyorsa satışa girer.

  2. Türkünün yazıldığı vakitlerde; parfüm, esans, koku vb. kişisel ve “özel” ihtiyaçların çok fazla kişi tarafından kullanılmadığından -imkan ve ulaşım- hasebiyle, “bir şişe lavantanın” öneminden bahsediyor.

    Bir şişe lavantayı, şimdiki çok “pahalı” diye adlandırabileceğimiz ve herkesin almaya muktedir olamayacağı bir parfüm gibi düşünelim…

    Türkünün bu dizelerinde şehirden bir gece önce memleketine gelmiş, elinde lavanta (orijinal parfüm) şişesiyle köy yerinde gezen adamı tasvir edelim.

    Çeşme başındaki kızlar, su dolduran veya bekleyen ve yanlarından geçerken şişeyi açıp artistlik hareketlerle gıdısına sıkan adam.. Şehir dönüşü + Lavanta Şişesi (o bile önemli) + Kokusu..

    Reklamın iyisi kötüsü olmaz diyerek, şehirden dönüşün verdiği “artistlikle” kızlara bir “merhaba” demek için yanaşır. İşte o anda köyün diğer kızları da, çeşmeye “su almaya” giderler. İşte tam burada! O lavanta şişesiyle istediği herşeyi yapabilir, köyün yeni ağası!

    Nihayetinde reklam ve pazarlamadır. 🙂

    (normal hayata dönüş için 10 sn. sessiz kalınız)

Comment here