Bilenler bilir. Makarnayı severim. Yemekten ziyade pişirmeyi, farklı soslarla sunmayı, yeni makarna tatları ve pişirme önerileri geliştirmeyi. Belki de bu nedenle TV’de dönen Alp Kırşan’lı Makarneks reklamını görünce, hemen tweet attım. Bu ürün nerede satılır, diye sordum. Cevap alınca da, eve en yakın markete gidip, 1 TL’lik paketlerden 6 tane aldım.
Peynir, acılı domates ve domates soslu olmak üzere 3 çeşit olarak piyasaya sürülmüş ama markette peynirlisi yoktu.
Eve gelir gelmez denedim ve pişirme önerisine harfiyen uyarak iyi bir sonuç elde ettim. Zaten pişirme önerisi 3 dakika:)
(Esasen hazır yemekler ve hızlı tüketim kültürünü eleştirmek için bir yazı yazacaktım. Ama eriştenin tadı pek güzel olunca kötü bir şey yazmaya elim varmadı:))
Ertesi gün 2 paketi alıp, ofise getirdim. Damak tadına oldukça güvendiğim ofis arkadaşlarıma pişirdim. Gerçi değme gurmelere taş çıkardıklarını bildiğim için, Makarneks’e biraz yağ, biraz da tuz eklemeyi unutmadım:)
Hem ben, hem de ofis arkadaşlarımdan takdiri aldı.
Makarneks, Japon noodle (bizim dille erişte) devi Nissin ile Ülker’in ortak ürünü. Hızlı yaşam temposunun kaçınılmaz sonucu olan hızlı yemek kültürünün bir inovasyonu çabuk erişte. Zaten basit yemek sayılan makarnanın daha da hızlandırılmış hali. Yapması da yemesi de kolay bir ürün olmuş.
Denedim, öneririm efem:)
bırakın bu işleri ülker bir ürün çıkardı diye hemen ürünün yalakalagını yapıyosunuz az önce yedim hayatımda yediğim en lezzetsiz şey diyebilirim bi de gurme arkadaslar diyosun sen bunu bi gurmenin önüne koysan sana küfür eder sanırsam