Toprağa Çalan Türküler

Bir varmış bir yokmuş. Bir Gübretaş varmış. Gıdalarımızı aldığımız bu topraklara, gerekli  gıdayı sağlamak için 57 sene önce yola koyulmuş. Toprak vefalı, Gübretaş vefalı…Sanayi diyenler olmuş, turizm diyenler olmuş, bilişim diyenler olmuş ama Gübretaş toprak demiş, tarım demiş ve yarım asrı geride bırakmış. Tarımın lokomotifi olacak kadar büyümüş. Gidemediğin yer senin değildir diyerek, 2008’de bir Lokomotif’e binmiş. Lokomotif bir kampanya başlatmış ve Gübretaş’ın 57 yıldır yaptıklarına tercüman olmuş. 

“BİZ BU TOPRAKLARI SEVİYORUZ!” demiş. 
İyi de nasıl sevilir ki bu topraklar? Bu coğrafyada toprak anayı sevmeyen yoktur elbet. Ama bazısı öyle çok sever ki, bizlere toprağa sadık yarim demeyi öğretir.  Büyük ozan Aşık Veysel sevmez miydi bu toprakları? Severdi. Hem de çok. Her dizesi topraktan geldiğimizi ve toprağa dönüşümüzü hatırlatır. Bir de sazı eşlik ederse dizelerine değmeyin toprağın ve üstündekilerin keyfine.
Daha önce  yayınlanmamış eserlerinin de olduğu bir albüm yaptırıldı İMÇ’nin kadim plakçısı Kalan Müzik’e. 
Emeğin, alınterinin, kalenderliğin sembolü mendile sarıldı albüm. Ahşap bir kutu içine konuldu ve gönderildi  bu toprağı ve bu toprağın seslerini sevenlere. 
Aşka geldik Veysel’le. Lokomotif’imizin ilk istasyonunda türkülerle demlendik. İkinci istasyona doğru yola çıktık biz. Selametle…

Comment here