Genel

Kısa kısa

Bugun çok üzüldüğüm haber:
“Mezarım gurbette kalır
Soran olmaz Erzurum’da” diyerek Hak’ka yürüyen Aşık Reyhani’yi rahmetle anıyorum.

Orjinal bulduğum 2 reklam ajansı websitesi:
Frög
Gode Reklam

Tam zamanında ve geç kalınmış bir site:
Hac ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir e-ticaret sitesi

Okumaya tekrar başladığım ve oldukça cesur bulduğum bir köşe yazarı:
Engin Ardıç

Şuan okuduğum pazarlama kitabı:
Bütün Pazarlamacılar Yalancıdır / Seth Godin

Aralık ayındayız. Mevlana’yı anmadan geçmek hürmetsizlik olur:

Gerçek Dostluk Fayda ve Menfaâti Paylaşabilmektir

Mevlâna’ya yakın müritlerden biri şöyle bir hikaye nakleder:
“Bir gün arkadaşımla birlikte gezmeye gidiyorduk. Uzaktan Mevlâna’nın tek başına gitmekte olduğunu gördük. Biz de ona ayak uydurarak onun peşinden takibe koyulduk. Mevlâna arkasına bakıp bizleri gördü ve:

–Siz arkadan yalnız geliniz, başka kimse gelmesin. Kalabalıktan hoşlanmıyorum. Benim halktan kaçışımın sebebi, onların el öpmek ve önümde eğilip saygı göstermek belâsından kurtulmak içindir, dedi.

Gerçekten Mevlâna herkesin onun elini öpmesinden ve önünde baş koymasından son derece incinirdi. Aşağı tabakadan olan insanlara ve talihsiz kimselere karşı büyük bir gönül alçaklığı gösterir, onların önünde eğilirdi. Bundan sonra Mevlâna yoluna devam etti, biraz ilerleyince bir virâneye geldik. Orada birkaç köpek birbirleriyle sarmaş dolaş olmuş, uyuyorlardı.

Arkadaşım:

–Bu biçâreler arasında ne kadar güzel bir birlik vardır; ne güzel uyuyorlar ve birbirleriyle ne kadar da güzel sarmaş dolaş olmuşlar, dedi. Bunun üzerine Mevlâna:

-Evet, dedi; sen bunların arasındaki dostluğun ve birliğin ne kadar samimi olduğunu bilmek istersen, onların aralarına bir leş veya bir ciğer atıver. O zaman bu dostluğun nasıl bir dostluk olduğunu görürsün. İşte bu gördüğün dünya ehli ve dünya malına tapanların aralarındaki dostluk da böyledir. Aralarında bir garez veya menfaât olmadıkça birbirlerinin dostudurlar; fakat dünyalık bir şey aralarına girince nice senelik namus ve şereflerini boşa verirler ve aralarındaki tuz ekmek hakkını bir tarafa atarlar.”

İşte bu örnekte de olduğu gibi nifak ehlinin birleşmesinin bir kıymeti yoktur. (I, 205-206)”

Comment here