Genel

Gülse Birsel, Avrupa Yakası ve Hint Kumaşları

Bir ekibiniz var ve siz o ekiple harika işler çıkarıyorsunuz. Müşterilerinizin tümü sizi “bir ekip” olarak benimsemiş. Ama ekipteki birkaç kişiyi daha çok seviyor, daha çok alkışlıyor. Sonra ekibin içinden kara kedi geçiyor. Müşterilerce en çok benimsenen iki elemanınız, grup içindeki bir takım anlaşmazlıklar nedeni ile ekibi terkediyor. Oturup düşünüyorsunuz. İş devam ediyor ama müşteriler de sizi sıkıştırıyor. İlle de giden elemanları istiyorlar. Rakiplerinizin de başına bu tip hadiseler geliyor. Onların izlediği yol belli; “En kısa zamanda ekibi dağıtıp, zaten kazanacağımızı kazandık, bu projenin de miadı doldu, deyip, yeni bir ekip ve proje için kolları sıvamak.” Siz ise bambaşka bir şey yapmayı deniyorsunuz. Oldukça riskli bir şey. Sektörünüzde olmayacak bir şey. Giden elemanların yerine birkaç eleman daha almak ve ekipteki her kişiyi önemli hissettirmek. Müşteri gözünde “as eleman” değil, “as ekip” imajını oluşturmak! Başarıyor musunuz? Zor ve riskli bir çalışma ama oluyor.

Avrupa Yakası’ndan ve Gülse Birsel’den bahsediyorum. Volkan, Şesu ve Selin gibi üç önemli karakteri hayatımıza sokmuş iken, birden kaybetmek! Aynı seyredilme grafiğini yakalamak oldukça zor bir iş iken, bu hafta bana gelen maillerde diziden replikler ve bazı bloglarda da görüntüler vardı. Ben bile oturup izleme ihtiyacı duydum. Gayet keyif aldım ve bazı cümleleri çok beğendim. İşte yeni sezon ve ekipten dillere pelesenk cümle ve karakterler;

*Kubilay “Bu kadroyu çok başarılı buldum ya Hu!”
*Gafur: “Beni beyenmiyör müsünüz?”, “Saçlarını da uzatsan tam süper olcağh.”
*Makbule: “Kolonyağı alır mısınız?”
*Burhan: “Ben de Beyaz Türk’üm. Ben de sizdenim. Niyi bini aranıza almag istemiysiniz anlamıyorum ki?”

Comment here